İlgili yasa ve reklam yönetmelik kurallarına uyularak ‘Şebnem Tacigut’un yaptığı çalışmalar sağlık tavsiyeleri içermez. Tedavi veya terapi kapsamında değerlendirilemez. Video ve yazılarımız bilinçlendirmek amacıyla hazırlanmıştır. Bir rahatsızlığınız olduğundan şüpheleniyorsanız aile hekiminize müracaat ediniz.
Ruhun Uyanışı ve Hikayenin Keşfi
Her ruhun bir hikayesi vardır ve her insan, bu hikayeyle karşılaşma anını bir gün mutlaka yaşar. Peki, siz hikayenizin neresinde uyandınız? Her ruh, kendi hikayesinde bir yerde uyanır ve o muhteşem ruhuyla karşı karşıya gelir. Ancak bu karşılaşma genellikle acı verici ve zorlu bir süreçtir. Ruhun çektiği acılar, özlemler ve çıkmaz sokaklardaki ızdıraplar, insanı bazen kendini küçülterek, bazen yok ederek, bazen de arka sokaklara saklayarak kendisiyle yüzleştirir.
İnsan olmak, yalnızca bir bedende var olmak değil, ruhun derinliklerinde ruhuyla karşılaşmak ve ruhunun mucizevi halini bilmektir. İnsanlık yolculuğunda, ailemizden ve çevremizden gördüğümüz davranış modelleriyle kendimize bir yol haritası çizeriz. Hikayemizle karşı karşıya geldiğimizde, ruhumuzun yaptığı sözleşmeyi, yani ruh sözleşmesini bulmaya çalışırız. Bu süreçte, ruhun haritasını çözmeye çalışırken, aslında ruhun bir şirket gibi kendi içinde çalıştığını ve bir sistem belirlediğini fark ederiz.
Dünyaya geldiğimizde, ne olduğumuzu, niçin geldiğimizi ve kim olduğumuzu anlamaya çalışırken, kendimizi bulmak yerine başkalarının senlerinden geçeriz. Bu süreçte, sahte oyunların, maskelerin ve keşkelerin içinde kayboluruz. Ancak hikayemizde bir noktada, gerçek özümüzle baş başa kalırız. Bu karşılaşma anı, ruhun acıdan beslendiği, hücrelerin saniyede yenilendiği ve gerçek kendimizin sahte bir hikayenin başlarında bulduğu bir andır.
Bu keşifte, genellikle mutlu, huzurlu ve sağlıklı bir kendimizi bulamayız. Ancak her ruh, kendi kişilik ve insanlık oyununda kendi hikayesinde kendini bulabilir. Hayatımızda karşılaştığımız kişiler ve olaylar, bu simülasyon oyununda gerçekliği zannettiğimiz sahte benliklerle bizi tanıştırır. Bu süreçte, “o sen değilsin” deriz ve gerçek özümüze ulaşmaya çalışırız.
İnsanlar olarak, Allah’a verdiğimiz sözü gerçekleştirmek için bu dünyaya geliriz. Ancak hayatın içinde, unutma şarabından o kadar çok içmişizdir ki uyandığımız anda tekrar uyuruz. Gerçek benliğimiz yerine, başkalarına bağımlı senlerimizi zenginlik zannederiz. Başarıyı maddi kazanımlarda ararız, ancak gerçek başarı, kendimiz olduğumuzda ve Allah tarafından verilen hediyelerle ödüllendirildiğimizde gelir.
Kuantum Drama Uygulayıcılık eğitiminin sonuna yaklaşırken, öğrencilerime hep şu soruyu sorarım: “Buraya hangi sebeple geldiniz?” Eğer bu eğitime kendiniz olmak için geldiyseniz, doğru yerdesiniz. Ancak bu işi yapmak için gelenler, öncelikle kendi iyileşmelerini tamamlamalılar. Çünkü yetersizlik ve değersizlik duygularıyla kendimizi kabul etmemek, tekamül yolunda hata yapmamıza neden olur.
Kendi hikayenizi keşfetmek, bu hikayenin duygu tonunu ve anlamını anlamak, kendinizle yüzleşmenin önemli bir parçasıdır. Kendi hikayemde, kadın olarak başarısızlık, değersizlik ve yetersizlik gibi duygularla mücadele ettim. Bu duygularla yüzleşmek ve inatla ilerlemek, sonunda başarıya ulaşmamı sağladı.
Kendi hikayenizin duygu tonunu ve rengini bulduğunuzda, gerçek benliğinizle tanışacak ve sahte benliklerinizi ayırt edeceksiniz. Bu süreçte, başkaları için değil, sadece kendiniz için bu yolda ilerlemelisiniz. İçsel olarak yaptığınız sessiz anlaşmalar ve sahte benliklerinizle yüzleşmek, gerçek özünüze ulaşmanızı sağlayacak.
Ben de yıllar boyunca kendi içsel yolculuğumda, sevildigimi anlamamak gibi bir oyun oynadığımı fark ettim. Sevgi dolu anlarda bile yetersizlik ve değersizlik duygularıyla mücadele ettim. Ancak bu farkındalığa ulaştığımda, kontrollü ve yavaş adımlarla ilerlemeye başladım. Kontrol etmemem gerektiğini anladığımda, hayat bana bunun öğretilerini sundu.
Sevgili öğrencilerim, sizler de kendi hikayenizi ve içsel duygularınızı keşfederek, bu yolda ilerlemeye devam edin. Kendinizle yüzleşin, gerçek özünüzle tanışın ve bu yolculukta kendinizi şifalandırın. Unutmayın, her biriniz kendi yolunuzda en iyi olmayı hak ediyorsunuz.