İlgili yasa ve reklam yönetmelik kurallarına uyularak ‘Şebnem Tacigut’un yaptığı çalışmalar sağlık tavsiyeleri içermez. Tedavi veya terapi kapsamında değerlendirilemez. Video ve yazılarımız bilinçlendirmek amacıyla hazırlanmıştır. Bir rahatsızlığınız olduğundan şüpheleniyorsanız aile hekiminize müracaat ediniz.
İnançlarımızın ve Davranışlarımızın Gerçek Yüzü: Zihnimizin Oyunları
İnsanlar, hayatın anlamını ve yaşamın gayesini sorgularken, genellikle dini inançlarına ve manevi değerlere başvururlar. “Allah diyor ki” dediğimizde, aslında kendi zihnimizdeki oyunları anlatıyor olabiliriz. Bu durumda, Allah’ın gerçekten böyle bir şey demediğini, bizim sadece O’nun adına konuştuğumuzu anlamak önemlidir. Bu yazıda, insanların zihnindeki oyunların nasıl çalıştığını ve bu oyunların yaşamlarımızı nasıl etkilediğini anlatacağız.
Zihnimizin Oyunları ve İnançlarımız
İnançlarımız ve düşüncelerimiz genellikle zihnimizin bir yansımasıdır. “Allah diyor ki” şeklinde başlayan ifadeler, aslında kendi zihinlerimizde yarattığımız kurgulardır. Allah’ın bize böyle söylemediğini, bizim sadece O’nun adına konuştuğumuzu kabul etmek, bu farkındalığın ilk adımıdır. Dünyaya gönderildiğimizi, bir sınavdan geçtiğimizi ve bu sınavın sonucunda ödül veya ceza hakkettiği mizi düşünmek de bu oyunun bir parçasıdır. Aslında, bu düşüncelerle kendi kendimize bir sınav yaratıyor ve bu sınavda başarılı olmak için çaba gösteriyoruz.
İnsanların Davranışları ve Fedakarlıkları
Zihnimizdeki bu oyunlar doğrultusunda, Allah’ın en iyi kulu olabilmek için çeşitli fedakarlıklar yapıyoruz. Kendi ihtiyaçlarımızdan feragat ediyor, başkalarına yardım ediyor, fedakarlıklarda bulunuyoruz. Kardeşimizin borçlarını ödüyor, çocuklarımızın eğitimi için elimizden geleni yapıyoruz. Ancak, bu fedakarlıkların altında yatan asıl motivasyon, zihnimizdeki oyunlar olabilir. Kendi kendimize yarattığımız sınavlarda başarılı olmak için bu fedakarlıkları yapıyor olabiliriz.
İnsanlar her fedakarlık yaptıklarında, karşılarındaki kişiyi kendilerine borçlu gibi hissederler. Fazla fedakarlık yapınca da bu fedakarlıktan dolayı tanrıcılık oynarlar ve kendilerini iyilik yaptıkları kişinin tanrısı gibi görürler. Bu durum, ilişkilerde dengesizlik ve güç mücadelesine yol açabilir. Gerçek fedakarlık, karşılık beklemeden yapılan fedakarlıktır.
Suçlamalar ve Hayatın İçindeki Roller
Hayatımız boyunca, başkalarını suçlamaya meyilli oluruz. En yakın arkadaşımızı, ailemizi, eşimizi veya iş arkadaşımızı suçlarız. Ancak, bu suçlamalar da zihnimizdeki oyunların bir parçasıdır. Kendi başarısızlıklarımızı veya hayal kırıklıklarımızı başkalarına yüklemek, kendimizi rahatlatmanın bir yoludur. Oysa ki, gerçek sorumluluğu alıp, kendi hatalarımızı kabul etmek daha sağlıklıdır.
Eğitimin Önemi ve Hayattaki Sınavlar
İlkokuldan üniversiteye kadar, eğitim hayatımız boyunca başarılı olmak için çaba gösteririz. Bu süreçte, ebeveynlerimiz de bize destek olur ve bizi teşvik ederler. Ancak, bu teşvikler ve baskılar da zihnimizdeki oyunların bir parçasıdır. Eğitimde başarılı olmanın, hayatta başarılı olmanın bir yansıması olduğunu düşünürüz. Oysa ki, gerçek başarı, içsel huzuru ve dengeyi bulmaktır.
Kuantum Fiziği ve Maneviyat
Kuantum fiziği ve maneviyat arasındaki bağlantılar da bu oyunların bir parçasıdır. Kur’an-ı Kerim ve diğer kutsal metinler, bilimle uyumlu bir şekilde, yaptığımız her eylemin bir etkisi olduğunu ve bu etkilerin bize geri döneceğini söyler. Kuantum fiziği de benzer şekilde, her eylemin bir etki yarattığını ve bu etkinin enerji alanlarında değişimlere neden olduğunu açıklar. Bu anlayışla, hayatımızdaki her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğunu kabul ederiz.
Sicim Teorisi ve Yaşamın Dinamikleri
Sicim teorisi, evrenin en temel bileşenlerinin titreşen sicimler olduğunu ve bu titreşimlerin evrenin tüm dinamiklerini belirlediğini öne sürer. Bir şeye başladığımızda, sevgiyle veya hırsla başladığımızda, bu seçimlerin sonuçları bize geri döner. Başladığımız işleri yarım bırakmak, bu süreçte engellerle karşılaşmamıza neden olabilir. Geçmişte verdiğimiz sözleri yerine getirmemek, dualarımızın kabul olmamasına neden olabilir. Bu nedenle, başladığımız işleri tamamlamak ve sorumluluklarımızı yerine getirmek önemlidir.
Tekamül ve İnsan Olmanın Anlamı
Hayatta ilerlemek ve tekamül etmek, sorumluluklarımızı kabul etmekle başlar. İyi davranışlarımız ve kötü davranışlarımız, bize geri döner. Kötü davranışlarımıza rağmen, başkalarına iyi davranmak, kendi içsel huzurumuzu ve dengeyi bulmamıza yardımcı olur. Hayatın bu karmaşık oyununda, insan olmanın ve insana yakışır davranmanın önemi büyüktür.